top of page

MİRASIN REDDİ

Mirasın reddi mevzuatta iki şekilde düzenlenmiş olup bunlardan ilki yaygın olarak reddi miras olarak bilinen mirasın gerçek reddi, diğeri ise mirasın hükmen reddidir. Bu yazımızda mirasın reddine ilişkin iki hukuki süreç hakkında da temel bilgilere değinilmiştir.





Mirasın gerçek reddi: Halk arasında mirasın gerçek reddi reddi miras olarak bilinmektedir. Yasal ve atanmış mirasçılar tarafından, mirasın reddi ve reddinin tescili talepli olarak Sulh Hukuk Mahkemesinde açılacak dava sonucunda Mahkemece mirasın reddinin tescil edilmesi şeklinde vuku bulacak olan süreçtir. Bu davada görevli mahkeme kanun metninde yer aldığı üzere Sulh Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise mirasın açıldığı yer mahkemesi yani murisin en son yerleşim yeri mahkemesidir. İşbu dava hasımsız bir şekilde yani herhangi bir davalısı olmadan açılır. Mirası ret beyanı koşulsuz ve şartsız olmalıdır. Reddi miras süresi 3 ay olup bu süre yasal mirasçılar için murisin ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren, atanmış mirasçılar için ise işbu atamanın kendilerine bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Bu sürenin hesaplanmasında murisin ölüm tarihi ile mirasçıların mahkemeye başvuru tarihi arasındaki süre esas alınır. Yasal mirasçılar mirasçı olduklarını daha ileriki bir tarihte öğrendiklerini iddia eder ve kanıtlar iseler 3 aylık süre öğrenme tarihinden işlemeye başlar. Bu süre hak düşürücü süre olup süre içerisinde başvurunun yapılmaması halinde bu hakkın kullanılması istisnalar dışında mümkün olmayacaktır. Bu sürenin istisnası olarak TMK m.615’de önemli sebeplerin varlığı halinde sulh hakimi, yasal ve atanmış mirasçılara tanınmış olan ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre tanıyabilir.


Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez. (TMK.m.610/2) Bir mirasçı işbu maddede yer aldığı gibi tasarruflarda bulunur ve mirasa sahip çıkar ise mirasın reddi talebinde bulunamaz. Örnek vermek gerekir ise; miras bırakandan kalan para, araba, taşınmaz gibi varlıkları kullanan ve bunlar ile ilgili tasarrufta bulunan mirasçı, mirasın reddi talebinde bulunamaz. Mirasın reddi davasını bir avukat aracılığı ile açmak ve takip etmek istenir ise verilecek vekâletnamede mirasın reddine ilişkin özel yetkinin yer alması gerekmektedir. Mirasın hükmen reddi davası: Yasal ve atanmış mirasçılar tarafından tereke alacaklılarına karşı açılan ve terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olduğunun tespitine yönelik davadır. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli ise miras reddedilmiş sayılır. (TMK.m.605/2) Mirasın hükmen reddi davası herhangi bir hak düşürücü süreye tabii değildir. Mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme reddi mirastan farklı olarak Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise davalının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesidir. Davalı ise yukarıda da yer verildiği üzere tereke alacaklısıdır. Murisin ölümü tarihinde borca batık olduğu sabit ise miras reddedilmiş sayılır. Miras bırakanın borçları malvarlığından / terekenin pasifi aktifinden fazla ise borca batıklık / ödemeden aciz durumu söz konusudur. Mahkemece yapılması gereken terekenin aktif ve pasifini eksiksiz bir şekilde tespit etmek ve sonucuna göre karar vermektir.

bottom of page